9 Eylül 2015 Çarşamba

Kitap Yorumu: Suzan Defter

     Bu kitap hakkında ne yazabilirim ki? Öyle güzel, öyle dokunaklı... 


Suzan Defter
AYFER TUNÇ
Can Yayınları
127 sayfa
12 TL
Dram, romantik

Bu çok farklı bir kitap. Dram türünde belki de ödül alabilecek bir kitap. Ayrıca benim Ayfer Tunç ile tanışma kitabım ve siz de yeni tanışacaksanız kesinlikle doğru kitaplarından olduğunu düşünüyorum.
Kitabın tüm sol sayfaları erkeğin ağzından, tüm sağ sayfaları da kadının ağzından yazılmış. Bence bir erkek, bir kadın diye gidin, böylece bazı kısımları daha iyi anlarsınız. Önce erkeğin tamamını bitirip sonra kıza geçerseniz hissedilmesi gereken duygular yok olur, gider.
Sonuçta bu bir günlük.

Önce erkekten başlayalım...
Erkeğin adı verilmemiş sanırım, biz şimdilik ona 'Ali' diyelim. :)
Ali bayağı sivri dilli, bencil ve hazırcevap :) ve artık insanların ne düşüneceğine zerre değer biçmeden rahatça kalp kırabilecek biri. Bürosunu altı ay önce kapatıp kendini zamana bırakmış olmasına rağmen kalbi hala ufacık bir umutla hayata geri dönmeye çalışıyor. Tabii kendisi de buna izin vermiyor, bunu saçma buluyor. Kafasının iyi olmadığının o da farkında aslında. Bir yandan da hayatının bir saman çöpü ne kadar canlı ve anlamlı ise o kadar canlı ve anlamlı olduğuna inanmıyor, bir taraftan da kendiyle savaşarak bunun doğru olduğuna inanmış inanacak. Ama okurlarının bunu anlamasını istemiyor; bu tür çelişkilerin içinde yitip gitmek üzere bir adam düşünün.
Karısından boşanmış, kızına ve onun aramalarına güvenemiyor; karısını suçluyor falan...
Bu kadar dramatik geldiğine bakmayın, kitap okuyorsanız yazarın dilinin nasıl her şeyi değiştirebildiğini de biliyorsunuzdur. Bu da öyle güzel bir üslupla anlatılmış ki...

Kitap, Ali'nin ölüme kafa tutmasıyla başlıyor. Bu defter bittiğinde gel, hazır olacağım diyor. Ki defterin kaç sayfa olduğundan; kendine biçtiği süreden de bihaber. Sonra bir gün evine satılık ilanı asıyor. Tabii bu ilanın amacı aslında kendine uzun süredir hasretini çektiği, derdini anlatabileceği bir arkadaş bulmak. Bayağı da müşterisi oluyor. Ama kendisi erkeklerle güzel vakit geçirilemeyeceğine inandığından sadece kadınlara randevu veriyor. Onları da isimleriyle yargılıyor kendince. Aslında bu kısımlar eğlenceliydi. Onun adını buna benzetiyormuş, şunun adı ona bunu hatırlatıyormuş falan. :)
Dediğim gibi üslup güzel olunca...

Yarım saat gecikeni eve almıyor, kendisi yerine başkasını gönderene kapıyı açmıyor, 5 dakika erken gelenle anlaşamıyor, inat edip de kapıcıya kapıyı açtırmaya çalışana da hiç açmıyor kapıyı...
Sonra Suzan diye bir hanımla karşılaşıyorlar...
Devamı kitapta. :)

Kadına geçelim. İsmi Derya. Günlük tutmaya her gün ''bugün bir şey olmadı'' yazacağı inancıyla başlayan bir kadın. Abisine çok düşkün, onu çok seviyor, ona hep hak veriyor ama bazı durumlardan dolayı da ona küskün. Eskisi gibi yine birbirlerinin yalnızca anlayabildiği hareketleri, göz kırpmaları falan var ama abi hapse girip çıkmış, on beş sene de Derya'nın arkadaşı Suzan isimli bir kıza aşık olmuş, yurtdışında onu unutmuş ve sonra Tülay adında sinir bozucu bir kadınla evlenmiş olduğu için eskisi gibi can ciğer kuzu sarması değiller. Abisine inat biriyle evlenmiş ama sonra boşanmış, hayattan ümidini kesmiş bir garip diyebiliriz. O da bir satılık ilanı görüyor (erkeğinki değil!!!) ve...
Devamı kitapta. :)

Suzan ise Derya'nın abisinin eski sevgilisi gibi bir şey. Ama abisini çok sevmiş, onun için hapishane zeminlerinde ağlamış, mektuplar yazmış falan diyoruz ama kız harbiden kendini tamamen ona vermiş. Deli gibi aşık.

İşte bu üçlü anlatılıyor aslında kitapta denebilir. Nedense bu yorumda da biraz sıkıldım.
Çok güzel bir kitaptı ama. Çok iyi bir dille, ustaca yazılmıştı, sizi size fark ettirmeden içine alıyor, hapsediyor. Etkisinden çıkmak öyle diğer kitaplar gibi kolay değildi. :)
Mutlaka herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.
NOT: Kitabı okurken mutlaka yanınızda yapışkan notlardan iki tane bulundurun. Ben not almaktan kitaba on sayfa eklemiş kadar oldum herhalde!




Dram dalında okuyabileceğiniz en mükemmel kitaplardan biri kesinlikle!

5/5

Sevgiler,
Hoşçakalın!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder