6 Şubat 2016 Cumartesi

MÜKKEMMMEL Bir Anime Üzerinden, Anlayana Güç, Umut ve Motivasyon: Charlotte

     Belki de aranızdan çoklarınızın yaşamına, yaşama sebebine cesaret katacak, size mücadele ruhu verecek, savaşma azminizi siz düştüğünüzde tekrar pompalayacak, sizi ayağa kaldıracak, kanınızın damarlarınızda akışını hissettirecek ve buna şükretmenizi sağlatacak bir animeden bahsedeceğiz bugün. Kullanmasını bilirseniz. 
Bilgi, ayağına ulaştırılmış bir halde olmasına rağmen, onun yüzüne bakmayan bu iğrenç sefil ve tembel nesil için linkini buraya bağlamayacağım. Gidin, açın. Yeni sekme açmaya bile üşeniyorsanız, ki eğer bu durumda olup da neler kaybettiğini bilenleriniz varsa aranızda, o kaybettiklerini kazanınca neler yapabileceğine dair tahmin yürütebilenleriniz varsa eğer aranızda;
bu yazı onlar için. 
Çünkü savaşma azmi, mücadele ruhu olan bir insanın neler yapabileceği sadece tahmin edilebilir.

''Bu hayatta ya tozu dumanı yutarsınız, ya da tozu dumana katarsınız.''


CHARLOTTE

Yapım yılı: 2015
Bölüm sayısı: 13
Ülke: Japonya
Puanı: 9.1/10 (Türkanime -1432 kişi)
8.6/10 (IMDb - 8 kişi)
Aksiyon, doğa-üstü güçler, bilim-kurgu, komedi, romantik, fantastik, macera, dram(azıcık), psikoloji.

Official Trailer(bunun İngilizce altyazılısını Youtube'dan ''Charlotte Trailer'' olarak bulabilirsiniz.):

Bu da komik kısımlardan:

Gidin ve şu animeyi Türkanime'den Türkçe altyazılı açın. 
Haa, aklıma gelmişken; sevgilisinin yanındayken mutluluktan duygu patlaması yaşayıp, o terk ettikten sonra da üzüntüden duygu patlaması yaşayıp da normal hayata, en azından filmlere, duygusuz odun öküzler gibi bakanlara gelsin bu lafım:
Şu animeyi, lütfen biraz duygularınızı da katarak izleyin. Dedim ya, her şey sizin elinizde. Siz istemezseniz, orada verilme isteneni alamazsınız, yanınızda dünyanın en iyi hocası olsa dahi. Biraz hissetmeniz gerekiyor, söz konusu bir animasyon. Yani onu gerçek kılacak olanlar sizlersiniz. Bu yüzden lütfen isteyin. 
Ve bir şey daha! İlk 6 bölüm tekdüze gelebilir. Hep aynı konu işleniyormuş gibi de gelebilir. Ama yapmayın. Ben, arkadaşımın ısrarları olmasa, 1. bölümün yarısında bırakacaktım. Yani. :) Siz yapmayın. Sabırlı olun azıcık. Devam edin, bırakmayın. Sonlarda konu öyle bir kopuyor, öyle yerlere geliyor ki heyecandan videoyu durdurup kalbinize biraz zaman tanımanız gerekiyor. Bitirince gelin, sabahlara kadar onun hakkında konuşalım.  :)
Animenin sonuna gelince, hayatında az buçuk zorluklar yaşamış olan insanlar sanırım ne demek istediğimi anlayabilirler. İzleyin, gelin tartışalım, konuşalım. 
Ben hiç zorluk falan yaşamadım, zorluklar bana puf geldi diyeniniz varsa da, şimdi izlesin, o zorluğu yaşayınca -yaşadığı zaman anlayacaktır- tekrar izleyip, farkı görsün. O kişi bizden daha fazla şey kazanacaktır. ;)

Vakti olmayanlar! Sadece 7. bölümü izleyebilirsiniz. Maalesef o sonuncu bölümü (ve en mükemmelini, en müthişini, en parıldağını, en en en dehşetlisini...) öneremiyorum çünkü konuyla bağlantılı. Ama 7. bölüm, tahmin gücünüz sayesinde, konu bilinmeden de izlenebilir bence. Obile size çok şey katacaktır. (sonuna kadar izlediğinizden emin olun!)
***
Sağlıcakla kalın! Bir de bu kadar sert çıkıştığım için kusura bakmayın ama insanların bu mükemmel yaradılışlarının hakkını verebilmek için en azından ufak bir çaba göstermemelerini, her şeyi ayaklarına beklemelerini anlamıyorum. Dalga geçmek isteyen varsa, buyursun; eski kafalıyım. Ama her şeyi eskilerden öğreniyorsunuz ve siz de bir gün başkalarının eskileri olacaksınız.

Motivasyonu kendimizde bulamayıp, sağda solda, videolarda aradığımız bir dönemde, sakın ola elinizde avucunuzda kalan az buçuk mücadele ruhunuzu da kaybedip umutsuzluğa kapılmayın. Umutsuzluğa kapılmak sizin haddinize bile değil! Her şeyi ''olmuyor işte'' deyip kadere yüklemeyin. Kaderin üstünde bir kader vardır. Bu hayat çabaya değer mi diye düşünmeyin, uğraşınca ortaya çıkacak olan şey, asıl çabaya değecek olan şeydir.
Uğraşmazsanız bu hayat gerçekten iğrenç çünkü. 

3 Şubat 2016 Çarşamba

Kocan Kadar Konuş

Uzun zamandır ilk defa Türk filmi izlemiş olarak karşınızdayım. Kitabını okuyacağım diye hep bekletmiştim, sonunda okumayacağıma karar verip gecenin 1'inde açıp izledim.
Kocan Kadar Konuş
Yönetmen: Kıvanç Baruönü
Hikaye: Şebnem Burcuoğlu
Başkarakterler: Ezgi Mola, Murat Yıldırım
Tür: Romantik-komedi
2015, Türkiye.

Spoiler İçerir!

Film çok eğlenceliydi. Beklediğimden çok daha iyiydi, hatta bazı kısımlarda kahkaha atıyorsunuz, (tabii gece izlemezseniz daha rahat edebilirsiniz.) 
Ayrıca psikolojiyi iyi yansıttığını düşünüyorum, yani; yıllarca kızın üzerinde ''evlen evlen'' diye baskı kurulmuş, sonucunda beyin bunu bir şekilde dışarı atmak isteyecektir. Bu bakımdan gerçekten iyiydi, diğer yapımlara göre. 
Fakat o kitaplıklara dikkat ettiniz değil mi? O ne?! Bildiğiniz Dex reklamıydı ya! Saplantı'yı, Küller'i alıp alt alta koymuşlar, bari uzak koyun da anlamayalım! Üç tane kitaplığı var ve ağzına kadar Dex kitaplarıyla dolu. Kaldı ki Dex'in tüm kitapları da üç rafı geçmez. Neyse, söylenecek çok söz var ama burayı göz ardı edelim en iyisi.
Bir de sonuna takıldım sanırım. Erkekler, uzmanlık alanıma girmiyor ama kız gitti, o kadar yalvardı, adam yüzüne bile bakmadı; sonra öpünce hemen barıştılar. *_* ??? Neyse, buna da neyse.
Onun dışında, batı kültürünün biraz fazla verildiğini düşünüyorum; bunun en göze çarpan kısımlarından biri düğündeki danslardı. Umarım yanlış biliyorumdur ama ben öyle dansı ülkemizde hiç görmedim. Gören bilen varsa lütfen yazsın.
Eee... şöyle bir baktım da, sanırım sadece kötü kısımlarını ele almışım? O zaman biraz da şunlardan bahsedelim; Efsun'un kameraya karşı konuşmaları, yaptığı o ince espriler genel olarak herkesin hoşuna gitmemiştir, ama ben bayıldım! Orijinallik bu kadar iyi verilemezdi. Çünkü filmlerde doğallığı sağlamak amacıyla asla kamerayla göz göze gelinmez fakat burada da doğallığı sağlamış gibiydi. Çok daha hoştu. 
Bu kadar yeter. Zaten hepiniz izlemişsinizdir. Sona kalanlardan biri de bendim, bu açığı da kapatmış oldum. Kitaplardaki gibi 5 üzerinden puan vermek gerekirse; 3,5-4 falan verirdim sanırım. 
İyi seyirler! Sonra görüşürüüz!