25 Ocak 2016 Pazartesi

Kitap Yorumu: Kızıl Kraliçe

Kızıl Kraliçe'yi az önce bitirdim ve sıcak sıcak gecenin bir yarısı yorumunu da gireyim dedim. Ama ben böyle bir kitabın yorumunu nasıl gireyim arkadaş?!
Sadece...
Sedecee...
Ben en iyisi hızlıca hikayesinden başlayayım.

KIZIL KRALİÇE
Victoria Aveyard
Pegasus Yayınları
Distopya, entrika, romantizm, aksiyon.
338 syf.

          (Goodreads choice 2015 winner)


Burada yine distopik bir dünya karşımıza çıkıyor. İnsanlar kan renklerine göre sınıflara ayrılmışlar. (Burası çok orijinal değil mi!!) Kızıllar ve Gümüşler. Özel yeteneklere sahip Gümüşler ülkeyi yönetiyor, müthiş bir refah içerisinde yaşıyorlar ve Kızıllar ise hiçbir yeteneğe sahip olamadıkları gibi onlara hizmet ediyor(edebilmek için çırpınıyorlar yoksa savaşa gönderilecekler) onların ceremesini çekiyorlar; uzun zaman önce başlayan bir savaş söz konusu. İşte bu savaşa da sadece Kızıllar gönderiliyor. Daha yiyecek tek lokma bulamayan Kızıllar. İşte burada Kızıllar olacaksınız yoksa size de diğer herkese geldiği gibi hafif bir distopya gelir. Çünkü devlet; kader, yaşam tarzı, iş vb. şeylere karışmıyor. İşte bu yüzden hissedemezsiniz olmaz.

Bizim ana karakterimiz ise bir Kızıl. Hayatta kalmak için çalan bir hırsız, yetenekli bir yankesici.  Hep güzel ve nazik ablası Gisa'nın gölgesinde kalmış, gururlu ve ayakları yere basan(göreceksiniz) bir kız. Mare. İş bulamadığı için savaşa gitmek zorunda kalan bir genç kızdan bahsediyoruz.
Bir de Mare'nin yakın dostu Kilorn var. O da bir çırak olarak çalışıyor fakat ustasının ani ölümüyle, genç yaşının verdiği tecrübesizliğe yenilerek iş bulamıyor ve onun da yolu düşüyor, savaşa.
Bu ikili de birleşiyor, kaçalım diyorlar fakat daha öncesinde kaçan hiç kimse hayatta kalamamış. Mare'nin aklına bir fikir geliyor ve kontrolünü ellerinde tuttukları tek şey olan karaborsayı kullanarak kaçmak istiyorlar. Mal yerine insan satarak. Farley adındaki kızla da burada tanışıyorlar ve bu Farley, gerçekten güçlü bir kadın karakter.(Aklınızda durması gereken biri.) Çok yüksek bir fiyatla onları kaçırmayı kabul ediyor.

Ödeme için para toplayalım falan derken, kız, öncesinde parasını çalmaya çalışırken tanıştığı Cal adında bir çocuk tarafından, sarayda çalışmak için çağrılıyor. Ehem ehem... Ve kendisini, krallığın iki prensinin kendilerine Gümüş prensesler seçeceği yarışma gibi bir şeyin ortasında, Gümüşlere hizmet etmek için tutulmuş olarak buluyor. Tabii ki artık savaşa falan gitmeyecek. Vee... Sonunda güzel kısma geldik.
Ve daha sonraaa... Spoileeerrr!!! :(
Nedennn, nedeeenn?! Hepsini anlatmak istiyordum! :(
Allah'ımm... süperdiii! 

Kitabın sonlarına kadar aşk üçgenimiz (dörtgen de olabilir) devam ediyor ama fazla rahatsız olmuyoruz. 
Ayrıca, mutlaka diğer yorumlarda çok klasik olduğuna dair bir şeyler duymuşsunuzdur. Doğrudur, ama öyle bir klasik ki, hani eskiden okuduğumuz o fantastikler gibi. Yetenek kitabı gibi, Ulysses Moore'lar, Narnia'lar gibi(her ne kadar benzemese de) Öyle ki, müthiş bir nostalji yaşatıyor size, huzurlandırıyor. Orijinal bir konu bulayım derken hikayeyi mahvetmiyor, en azından sağlam bir konu seçmiş. O nostalji hissi o kadar tatlı bir his ki... mutlaka yaşamanız gereken bir şey. 

Film tadında, evet bazı replikler çok klasik, öyle ki yuh diyorsunuz. Ama birazcık sabredin, sizi müthiş bir final bekliyor. 
Hah! Final demişken,işte benim sevdiğim kısma geldik. Bu kitaba 1 yada 2 falan verenlere saygım sonsuz ama sadece finali sayesinde ona 4 verilir. En az 4. 
Böyle bir final okumayalı ne kadar zaman oldu?... (5. Dalga'dan bahsetmiyorum, o yarım kalan finallerdendi, bu tamamlanan finallerden.) Kitaba kilitleniyorsunuz, sandalyenize çöküyorsunuz ve Sia'nın 'Loved me back to love' isimli şarkısıyla okuyorsunuz. (Bu şarkı tam tam tam bu final için yazılmış. Aklınızda bulunsun.) Çarpılıyorsunuz. Her şey altüst oluyor. Ne kadar tahmin etmeye çalışırsanız çalışın, emin olun, mutlaka bu yazar sizi ters köşe yapıyor. ''Ha?'' diye kalıyorsunuz.

Müthiş dersler veriyor bunu yanında, sadece bir masal okumuyorsunuz, eğer görebilirseniz iyi çıkarımlarda bulunabilirsiniz. Duyguyu da iyi analiz ediyor, önünüze sunuyor. Yazar kendinden çok şey katmış, belli.

Ayrıca biraz fazla uzatılmış gibi. Ama bu da fazla sorun olmayacaktır (o finalden sonra aklınıza bile gelmeyecek.).

4,5/5

Neyse, daha fazla kouşursam ağzımdan fena bir spoiler kaçıracağım. Kimsenin baskısında kalmadan alın, okuyun ama beklentinizi -final için bile- düşük tutun, böylece daha fazla zevk alabilirsiniz. Keyifli okumalar...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder