2 Ağustos 2016 Salı

Kitap Yorumu: Lanetli

Evvett mükemmel bir kitapla daha karşınızdayım! 
Lanetli
K. A. Tucker
Yabancı Yayınları

     Yorumunu yazmak bile heyecan verici. Bir de bunu Akmar'dan 5 TL'ya aldığımı düşünün! Evet! 2. eldi ama 1. elden hiçbir farkı yoktu ve birkaç saniye sonra benimdi. :)
     Teması gerçekten ilginç bir kitap, yani artık kimsenin hakkında bir şey yazmaya cesaret edemeyeceği bir konuda yazar korkmadan son hız ilerlemiş. Gerçekten bu tür okumayalı bayağı olmuştu. 
     Ana karakterimiz Evangeline, ortaokulda, lisede, hayatının her alanında ilginç bir şekilde görünmez olan bir kız. Kimse onunla arkadaş olmamış, kimse ona yaklaşmamış, bu yalnızlığına ek annesini kaybetmiş, şimdiyse onu zerre umursamayan bakıcı annenin yanında kalmak zorunda. Ardında bırakacağı hiçbir şey yok ve üstüne, işsiz. 
     Evangeline bir gün yolda yürürken bir kafenin önünde, yolun ortasına konmuş, oldukça pahalı olan lamba tarzı bir süs eşyasını kırıyor. Lambanın sahibi Sophie geliyor, bizim kızımız da çook alçakgönüllü olduğu için hemen yalvarmaya başlıyor, Sophie'nin kafesinde çalışarak parayı karşılayabileceğini söylüyor. Ertesi gün hemen işe başlıyor ve daha ilk dakikadan Sophie işi kapatacağını ve Manhattan'a gitmesi gerektiğini söylüyor. Evangeline de isterse gelebilecek ve gelip ona yardım ederse tüm borcu silinecek. Umursayacak pek bir şeyi olmayan Evangeline de bu teklife uça uça evet diyor. Burada yazar, kızın psikolojisini gerçekten iyi vermiş. Bundan sonra da beyniniz olasılıklar kurmaya (zaten başından beri biraz kuruyordu ama gerçek manada) başlıyor. Sophie'nin her sözcüğüyle ve hareketiyle bir olasılığınızın kırılıp diğerinin güçlenmesi ise ilginç bir deneyim gerçekten :) 
     Manhattan'a gittiğinde ise fakir Evangeline köşeyi dönüyor. İlk adımını attığı o devasa şato-malikaneden itibaren orada tanıştığı Viggo ve Mortimer'dan tutun, ilginç dev köpeklere, kendisine verilen dev odanın ağzına kadar renk renk, çeşit çeşit kıyafet, makyaj ve ihtiyacı olabilecek her şeyle dolu olmasına kadar; fakirliğin diz boyu olduğu bir yerde büyümüş olan bu genç kıza elbette normal gelmeyecek. Sophie'nin verdiği kolyeden, gece uykusuna kadar sonra orada tanıştığı... Allah'ım hepsini anlatmak istiyorum ama kendimi tutmak zorundayım...
...
Sakinim...

     Bu kitabı başta o kadar çok küçümsemiştim ki yarım saatte biter diyordum, fakat başladıktan sonra bitmesi ile bitmemesi arasında yalpaladığımız o kitaplara döndü benim için. Gerçekten aşık oldum diyebilirim. Kapağının anlamlı oluşu da ayrı bir güzellik katmış tabii. 
Sonu ise hiç beklendiği gibi değildi,  seri olduğu için de muallakta kaldı. Tüm kitap orijinal miydi, elbette değildi. Tema gereği sabit tutulması gereken bazı şeyler vardı ama onlara da ucundan eklenmiş olan değişiklikler hoştu.
     Anladığım kadarıyla seri 4 kitaptan oluşuyor. Ülkemizde ikinci kitabı Sığınak da çıktı. Ve beni bekliyor...

5/5



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder